Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Öne Çıkan Yayın

Sosyal Kontrolün Dönüşümü ve Şiddetin Meşrulaşması

 Şiddetin Normalleştiği Toplum: Kadın, Hayvan ve Doğaya Karşı Sessiz Saldırı Modern toplumun dönüşüm süreci, yalnızca teknolojik ilerlemeler ve kültürel değişimlerle sınırlı kalmamış; aynı zamanda birey-toplum ilişkilerinde derin kırılmalara yol açmıştır. Bu kırılmaların en görünür yansımalarından biri, farklı biçimlerde ortaya çıkan şiddet olgusudur. Kadına yönelik şiddet, hayvanlara karşı uygulanan zulüm ve doğaya verilen zararlar; yalnızca bireysel sapmalar değil, aynı zamanda toplumsal yapıların çözülmesinin ve sosyal kontrol mekanizmalarının işlevsizleşmesinin göstergesi hâline gelmiştir. Bu bağlamda, şiddetin çok katmanlı doğasını inceleyerek, insan toplumunun sapma eğilimlerini ve sosyal kontrolün doğruluğunu sosyolojik bir perspektifle ele almaktadır. Sapma, toplumda genel kabul görmüş normlara aykırı biçimde gerçekleştirilen davranışları ifade eder. Modern toplumda sapma olgusu yalnızca bireysel düzeyde değil, sistemsel ve kültürel boyutlarda da artış göstermektedir. Bu ba...
En son yayınlar

Yapay Zekâ ile Kurulan Dijital Bağlar: Kolaylık mı, Tehdit mi?

Yapay zekâ ile kurulan ilişkilerde mahremiyetin ve normalliğin sınırları Yapay zekâ, günümüz teknolojisinin en hızlı yayılan ve en yoğun şekilde kullanılan alanlarından biridir. Ancak, kimileri onu işlerini kolaylaştırmak için kullanıyor, kimileri ise kişisel ihtiyaçları için başvuruyor. Bu yaygın kullanım, yapay zekâ ile kurulan etkileşimlerin doğasını ve bu etkileşimlerde gizliliğin nasıl algılandığını sorgulamayı gerektiriyor. Yapay zekâ, öncelerde iş ve eğitim alanlarında hayatında kolaylık sağlamak için kullanırken, kısa sürede yaygınlaşarak bireylerin günlük yaşamlarında başvurduğu kişisel bir araca dönüşmüştür. Bu nedenle, bazı kullanıcılar farkında olmadan kişisel verilerini riske atabiliyor. Peki, insanlar neden gönüllü olarak kişisel verilerini paylaşıyor? Bu insanların yardım arayışı, duygusal bağ veya normallik olarak ortaya çıkıyor. Aslında, yapay zekâ, hızlı yanıt verir, karmaşık sorunları çözer, öneriler sunar, kullanıcılar, bu kolaylıktan faydalanmak için bilgi...

ROLES WITHIN THE FAMILY

  FAMILY AND ROLES Family is the smallest and most important unity in society. In every family, each person has a role. Parents take care of their children’s development. Family members live together and supports each other.   In sociology, the role theory (Bidden 1986) explains that individuals behave according to social certain expectations within society . These roles usually take shape according to age, gender, economic status and cultural norms. However, roles are becoming increasingly diversified and complex within society. For example, a parent undertaking both working and childcare responsibilities may experience role conflict. This situation can affect a person’s pychological health and family relationships.   Family roles show major differences from culture to culture. Family members have strong bonds and sense of responsibility in colectivist societies (Turkey and India). Indivuduals prioritize serving their families and important decisions are usually made...

Irk ve Etnik Köken

Sessiz Haritalar: Irksal ve Etnik Kimliğin İzleri Irk ve etnik köken en derine kazınmış kimlik katmanımızdır, aynı zamanda sosyal eşitsizliklerin yeniden üretildiği bir zemin olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bu yazıda, hem sosyolojik kuramlar hem de kişisel gözlemler ışığında, ırksal ve etnik kökenin kimlik üzerindeki etkilerini ve bu yapıların toplumsal eşitsizlikle nasıl kesiştiğini tartışmaya açacağım. Nitekim kimlik , Yanık’ın (2016, s. 45) da vurguladığı gibi, sosyal bilimler alanındaki en temel kavramlardan biridir. Toplumsal yaşamda sıkça karşılaşılan ancak çoğu zaman birbiriyl e karıştırılan iki kavramdır: ırk ve etnisite . Sosyolojik açıdan bu kavramlar, bireylerin kimlik inşasında ve toplumsal konumlanmalarında önemli rol oynar.  Irk , tarihsel olarak biyolojik farklılıklara (ten rengi, saç tipi, yüz hatları gibi) dayandırılarak tanımlanmış; ancak günümüzde sosyologlar tarafından büyük ölçüde sosyal olarak inşa edilmiş bir kategori olarak kabul edilmektedir. Genetik ar...

Kutsalın İzinde: İnsan ve Hayvanlarda Dinin Sosyolojik Yüzü

  Din, Sadece İnsanlara mı Özgü? Din, dünyanın var oluşundan belki de daha öncesine dayanan toplumda kimlik, çatışma veya kültürel hafıza etkisine sahip olmuştur. Bu bağlamda, sosyolojik açıdan yalnızca inanç sistemlerinden ibaret değildir; aynı zamanda toplumsal düzeni şekillendiren, değerleri aktaran ve bireyler arasında bağ kuran bir yapıdır. Benim fikrime göre sadece insan toplumuna ait değil aynı zamanda hayvan toplumlarında sahip olduğu bir sistem ve değerdir. İnsanla sınırlı olmayan bu toplumsal örgütlenme biçimini anlamlandırmak için, öncelikle dinin insan toplulukları içindeki işlevlerine yakından bakmak gerekir. Din sadece metafizik inançların değil ayrıca bireylerin ve toplumların yaşam biçimini, değer sistemini ve toplumsal ilişkilerini şekillendiren çok katmanlı bir kurumdur.  Sosyolojik açıdan bakıldığında din, bir topluluğun kutsal kabul ettiği semboller, ritüeller ve normlar aracılığıyla " kolektif aidiyet ve düzen " oluşturan bir yapıdır. Bu yapı bireylere...

Kadın ve Gelincik Çiçeği

 Geçmişten günümüze kadar, kadınların üzerinde toplumun baskıladığı çok fazla rol ve sorumluluk vardır. Kadınlar, tarih boyunca sessizce büyümüş gelincikler gibi, bugün kendi seslerini buluyor ve toplumsal eşitliğin güneşine doğru özgürce açılıyorlar. Gelincikler gibi kadınlar da, herkesin özgürlüğünü ve eşitliğini güçlendiren bir toplumsal dönüşümün sembolüdür. Kadınların özgürlük mücadelesi, gelinciklerin zorlu doğa koşulları altında bile güzelliklerini koruyarak yayılmalarına benzer; bu mücadele, toplumsal dönüşümün köklerini derinleştiriyor.  Yüzyıllardır şiirlerde, resimlerde ve savaş hatıralarında yer alan gelincik çiçeği, sadece bir doğa harikası değil, aynı zamanda toplumsal bir sembol olmuştur. Kadınların toplumdaki rollerini anlatırken bu kırmızı çiçek gibi narin ama dirençli olduklarını düşünebiliriz aslında gelincik çiçeği narin görünse de en sert rüzgarlarda bile varlığını sürdürür. Tıpkı gelincik gibi, kadınlar da toplumda kırılgan olarak algılanmalarına rağ...

TABAKALAŞMA (STRATIFICATION)

TOPLUMLARIN TABAKALAŞMASI Dünyada, toplumları birbirinden ayıran birçok ilişki ve sebepler vardır. Bu farklılıklar, toplumlardaki statü, para, eğitim, güç gibi unsurlar nedeniyle sınıflandırmanın ortaya çıkmasına yol açar.. Sosyolojik olarak buna " Tabakalaşma (Stratification) " denir. Bu yazıda ise toplumların tabakalaşma (stratification)  olgusunu farklı yönleriyle gözlemleyeceğiz. Tabakalaşma, toplumdaki bireylerin veya belirli özelliklere göre hiyerarşik bir düzende yer alması durumudur. Ayrıca, sosyal yapıyı belirleyen faktörlere dayalı olarak farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Bunlar, "ekonomik durum, eğitim seviyesi, cinsiyet, ırk ve etnik köken, prestij, yaş ve coğrafi" gibi unsurlar yer alır. Bu unsurlar, insanların toplumsal yapıya nasıl entegre olduklarını ve hangi fırsatlara erişebildiklerini etkiler. Tabakalaşma kavramına ilişkin farklı sosyologların görüşleri şunlardır: Karl Marx, Max Weber, Pierre Bourdieu, Davis ve Moore. Marx'a göre tabakla...